Yatırım Fonları
Yatırım dünyasında, portföyünüzü oluştururken geniş bir yelpazede yatırım fonu seçeneğiyle karşılaşırsınız. Para piyasası fonları, sabit getirili fonlar, hisse senedi fonları ve karma fonlar gibi farklı türlerdeki fonlar, yatırım hedeflerinize ve risk toleransınıza göre farklı avantajlar sunar. Bu fonlar arasında, yatırım yaptıkları şirketlerin türüne göre büyüme, değer ve karma yatırım fonları şeklinde bir sınıflandırma da yapılır.
Şimdi, bu üç farklı yatırım fonu türü arasındaki temel farkları inceleyelim.
Değer yatırım fonları, piyasalardaki fiyat ve değer arasındaki uyumsuzluklardan faydalanmayı hedefleyerek, değerinin altında işlem gören şirketlere yatırım yapar. Fon yöneticileri, bu şirketlerin hisselerini genellikle içsel değerlerinin %33 veya daha altında bir fiyattan satın alır.
Değer şirketleri, genellikle düşük fiyat/kazanç (F/K) oranlarına sahiptir ve daha olgun sektörlerde faaliyet gösterirler. Güçlü rekabet avantajları bulunan bu şirketler, genellikle elektrik, gıda, ilaç gibi savunma sektörlerinde yer alır ve daha istikrarlı bir performans sergilerler. Yöneticilerin değer şirketlerini belirlemek için kullandıkları bu stratejiye "Değer Yatırımı" denir.
👉 Endeks fonları ile ETF’lerin karşılaştırmasını mı merak ediyorsunuz? Bu yazımızı okuyabilirsiniz: “Endeks Fonları ve ETF’ler: Hangisi Daha İyi?“
Aşağıdaki tabloda, bazı değer şirketlerine yatırım yapan fonlar ve performanslarına dair veriler bulunmaktadır:
ICBC Turkey Portföy Sürdürülebilirlik Hisse Senedi Fonu (Hisse Senedi Yoğun Fon)
Ziraat Portföy Agresif Değişken Fon
Ak Portföy Teknoloji Şirketleri Hisse Senedi Fonu (Hisse Senedi Yoğun Fon)
Not: Fon işletim ücretleri, aracı kurum ve bankaların ekstra ücret ve kesintilerini kapsamaz. Bankaların ve aracı kurumların uyguladığı kesintiler farklılık gösterebilir.
Büyüme yatırım fonları, gelecekte hızlı bir büyüme potansiyeli taşıyan şirketlere yatırım yapar. Bu fonlar için şirketin mevcut hisse fiyatı çok önemli değildir, asıl odak noktası gelecekteki satış veya kar artışı beklentileridir.
Büyüme odaklı şirketleri hedefleyen fon yöneticileri, genellikle şirketin içsel değerine çok fazla odaklanmazlar ve bu şirketlerin hisseleri genellikle değer şirketlerine göre daha yüksek fiyat/kazanç (F/K) oranlarına sahiptir.
Büyüme şirketleri, genellikle teknoloji gibi rekabetin yoğun olduğu sektörlerde faaliyet gösterirler. Bu şirketlerin gelirleri ve karları, değer şirketlerine kıyasla daha dalgalı olabilir çünkü henüz sektörde tam olarak yerleşmemişlerdir.
Aşağıdaki tabloda, büyüme şirketlerine yatırım yapan bazı fonlar ve performanslarına dair veriler bulunmaktadır:
Not: Fon işletim ücretleri, aracı kurum ve bankaların ekstra ücret ve kesintilerini kapsamaz. Bankaların ve aracı kurumların uyguladığı kesintiler farklılık gösterebilir.
Değer ve büyüme yatırım fonlarını inceledik, ancak farklı bir kategori olan karma yatırım fonlarını da göz ardı etmemek gerekir. Bu fonlar, hem değer hem de büyüme potansiyeli taşıyan şirketlere yatırım yaparak, iki farklı yatırım stilini bir araya getirir. Bu sayede, yatırımcılar tek bir şirket türüne bağlı kalmak zorunda kalmaz ve fon yöneticisi, piyasa koşullarına göre hangi şirketlere yatırım yapacağına karar verir.
Aşağıda, hem büyüme hem değer şirketlerine yatırım yapan bazı fonlar ve performanslarına dair veriler bulunmaktadır:
Not: Fon işletim ücretleri, aracı kurum ve bankaların ekstra ücret ve kesintilerini kapsamaz. Bankaların ve aracı kurumların uyguladığı kesintiler farklılık gösterebilir.
İyi çeşitlendirilmiş bir portföy oluşturmak ve uzun vadeli yatırım yapmak isteyenler için sadece değer veya büyüme hisselerine odaklanmak gerekmez. Her iki stratejiyi de içeren fonları portföye eklemek veya karma fonları tercih ederek yöneticinin piyasa koşullarına göre karar vermesini sağlamak da mümkündür.
Uzun vadede değer yatırımının büyüme yatırımından daha kazançlı olduğunu gösteren araştırmalar olsa da, ekonomik büyüme dönemlerinde büyüme hisseleri genellikle değer hisselerinden daha iyi performans gösterir. Örneğin, 2021 yılında teknoloji şirketleri iyi bir performans sergilerken, 2022 ve 2023 yıllarında yüksek enflasyon ve faiz oranları nedeniyle yatırımlar olumsuz etkilendi. Bu durum, farklı yatırım stratejilerinin farklı ekonomik dönemlerde farklı sonuçlar verebileceğini gösteriyor.