ETF'ler

Endeks fonu ile ETF arasındaki fark nedir? Er ya da geç, her pasif yatırımcı bu soruyla karşılaşır.
Pasif yönetim; basitliği, düşük maliyetleri ve hem dijital bankalar hem de geleneksel bankalar aracılığıyla sunulan geniş seçenek yelpazesi sayesinde, geleneksel aktif yatırımlara kıyasla giderek daha fazla tercih edilmektedir.
Bu yaklaşım kapsamında, endeks fonları ve ETF’ler, ister portföyünüzü kendiniz yönetin ister süreci otomatikleştiren robo-danışmanlar kullanın, endekse dayalı yatırımın iki temel aracı haline gelmiştir.
Aslında bir endeks fonu ile bir ETF’in felsefesi ve özü aynıdır: her ikisi de belirli bir endeksi birebir takip etmeyi hedefler.
Bununla birlikte, işleyiş şekilleri ve vergilendirme kuralları açısından aralarında bazı önemli farklar vardır. Bu farklar, portföyünüzde ne aradığınıza ve nasıl işlem yaptığınıza bağlı olarak tercihinizi birinden yana belirleyebilir.
Endeks fonları, BIST 100, S&P 500 veya MSCI World gibi bir referans endeksin performansını mümkün olduğunca yakından kopyalamayı hedefleyen yatırım fonlarıdır. Amaç, piyasayı yenmek değil; hem yükseliş hem de düşüş dönemlerinde piyasanın getirisini birebir takip etmektir.
Bu nokta, endeks fonları ile aktif yönetilen fonlar arasındaki temel farkı oluşturur. Aktif fonlarda yöneticiler, piyasayı geçmek için kendi seçtikleri yatırım araçlarına yönelirler. Endeks yönetimi ise tam tersine; daha basit, şeffaf ve düşük maliyetli bir felsefeyi benimser. Amaç, gereksiz spekülatif kararlardan kaçınmak ve giderleri minimumda tutmaktır.
Bir analist ekibi ya da sürekli portföy yönetimi gerektirmediği için, endeks fonlarının yönetim ücretleri genellikle çok daha düşüktür. Bu durum, uzun vadede yatırımcının nihai getirisi üzerinde önemli bir fark yaratabilir. Ayrıca, minimum yatırım tutarları da çoğu zaman aktif fonlara kıyasla daha düşüktür; bu da küçük yatırımcılar için onları daha erişilebilir hale getirir.
İşleyiş açısından ise endeks fonları, klasik yatırım fonlarından farksızdır: yatırımcılar fon payı alır ya da satar, fonun değeri ise her işlem günü sonunda hesaplanır.
Vergilendirme açısından, endeks fonları aktif fonlarla aynı avantajlardan yararlanır. Yani, bir fondan diğerine yapılan fon değişiklikleri vergiden muaftır; vergilendirme yalnızca paylar kârla satıldığında gerçekleşir. Bu vergi avantajı, ileride göreceğimiz üzere ETF’lere kıyasla önemli bir artıdır.
Unutulmaması gereken ilk şey şu: herkes için en iyi tek bir endeks fonu yoktur. Seçim; yatırım hedeflerinize (büyüme, gelir, zaman ufku), risk toleransınıza ve stratejinize bağlıdır. Yine de, şu anda öne çıkan bazı oldukça ilgi çekici fonlar mevcut:
| iShares Developed World Index Fund D Acc | IE00BD0NCM55 | 16,00% | 0,12% | 0,46 | 1,09 | ||||||
| Fidelity MSCI World Index Fund P-ACC-EUR | IE00BYX5NX33 | 15,96% | 0,12% | 0,19 | 1,08 | ||||||
| Vanguard Global Stock Index Fund EUR Acc | IE00B03HD191 | 15,92% | 0,18% | 0,19 | 1,07 | ||||||
| Fidelity S&P 500 Index Fund P-ACC-EUR | IE00BYX5MX67 | 15,93% | 0,06% | 0,14 | 1,00 | ||||||
| Vanguard US 500 Stock Index Fund | IE0032126645 | 16,25% | 0,10% | 0,10 | 1,00 | ||||||
| Pictet-USA Index-P EUR | LU0474966164 | 15,90% | 0,44% | -0,23 | 0,98 |
| iShares Developed World Index Fund D Acc | IE00BD0NCM55 | 16,00% | 0,12% | 0,46 | 1,09 | ||||||
| Fidelity MSCI World Index Fund P-ACC-EUR | IE00BYX5NX33 | 15,96% | 0,12% | 0,19 | 1,08 | ||||||
| Vanguard Global Stock Index Fund EUR Acc | IE00B03HD191 | 15,92% | 0,18% | 0,19 | 1,07 | ||||||
| Fidelity S&P 500 Index Fund P-ACC-EUR | IE00BYX5MX67 | 15,93% | 0,06% | 0,14 | 1,00 | ||||||
| Vanguard US 500 Stock Index Fund | IE0032126645 | 16,25% | 0,10% | 0,10 | 1,00 | ||||||
| Pictet-USA Index-P EUR | LU0474966164 | 15,90% | 0,44% | -0,23 | 0,98 |
Şimdi gelin, listedeki ilk fonu biraz daha detaylı inceleyelim
iShares Developed World Index Fund D Acc EUR, dünyanın önde gelen gelişmiş piyasalarını yakından izlemeyi hedefleyen, bu sayede çeşitlendirilmiş bir hisse senedi portföyü oluşturarak MSCI World NR USD Endeksi’nin performansını birebir takip etmeyi amaçlayan bir endeks fonudur.
| 🏷️ Adı | iShares Developed World Index Fund D Acc | ||
| 🆔 ISIN / Sınıf | IE00BD0NCM55 / Class D Acc EUR | ||
| 📈 Alfa (3 yıl) | 0,46 | ||
| 🚩 Kıyaslama Endeksi | MSCI World NR USD | ||
| 📈 Sharpe Oranı (3 yıl) | 1,09 | ||
| 💵 TER (yıllık toplam gider oranı) | %0,12 | ||
| 📊 3 Yıllık Yıllıklandırılmış Getiri | %16,00 |
| Tanım | Bilgi |
|---|---|
| 🏷️ Adı | iShares Developed World Index Fund D Acc |
| 🆔 ISIN / Sınıf | IE00BD0NCM55 / Class D Acc EUR |
| 📈 Alfa (3 yıl) | 0,46 |
| 🚩 Kıyaslama Endeksi | MSCI World NR USD |
| 📈 Sharpe Oranı (3 yıl) | 1,09 |
| 💵 TER (yıllık toplam gider oranı) | %0,12 |
| 📊 3 Yıllık Yıllıklandırılmış Getiri | %16,00 |
Bu fon, BlackRock Asset Management Ireland Ltd tarafından yönetilmektedir ve “Global Equity Cap. Grande Blend” kategorisine (gelişmiş piyasalardaki büyük ölçekli şirketler) dahildir.
Fonun dikkat çeken özelliklerinden biri, düşük bakım maliyetlerine sahip olmasıdır. Yönetim ücreti %1 olarak görünse de bu, perakende yatırımcılar için geçerli olan sınıflarda farklı kalemleri içerir. Gerçek anlamda yatırımcıyı ilgilendiren “toplam gider oranı (ongoing charges)” sadece %0,12’dir. Ayrıca katılım (subscription) veya çıkış (redemption) ücreti yoktur.
Performans açısından fon, son 3 yılda yıllık ortalama %16 getiriyle istikrarlı bir şekilde güçlü sonuçlar göstermiştir. Bu durum, gelişmiş piyasalardaki olumlu performansı da yansıtmaktadır.
Sharpe oranının 1,09 olması, fonun risk-getiri dengesinin oldukça iyi olduğunu gösterir. Ayrıca, düşük takip hatası (tracking error) sayesinde MSCI World Endeksi’ni yüksek doğrulukla takip ettiği de net biçimde görülmektedir.

Bu fon, orta–yüksek risk toleransına sahip yatırımcılar için, gelişmiş küresel piyasalarda yer almak isteyen ve tek tek hisse seçimiyle uğraşmak istemeyen kişiler adına iyi bir tercih olabilir. Buna karşılık, aktif stratejiler izleyen ya da tekil hisse seçimleriyle “olağanüstü” getiri elde etmeyi hedefleyen yatırımcılar için uygun bir seçenek değildir.
ETF’ler (Exchange Traded Funds), bir endeksin performansını takip etmeyi amaçlayan yatırım fonlarıdır. Ancak endeks fonlarından farklı olarak borsada işlem görürler, yani gün boyunca tıpkı bir hisse senedi gibi alınıp satılabilirler.
Endeks fonlarında işlemler yalnızca gün sonunda yapılabilirken, ETF’ler daha fazla esneklik ve likidite sunar çünkü fiyatları arz ve talebe göre gerçek zamanlı olarak değişir.
ETF'ler iki şekilde taklit gerçekleştirebilir:
👉Fiziksel ve Sentetik Replikasyon ETF’ler: Temel Farklar
Tıpkı endeks fonlarında olduğu gibi, ETF’lerde de bir yönetim ekibi yoktur ve maliyetler düşüktür. Bu anlamda, ETF’lerin giderleri genellikle endeks fonlarından bile daha düşük olup çoğu zaman %0,5’in altındadır.
Ayrıca ETF’ler halka açık menkul kıymetler olduğundan katılım ücreti bulunmaz, ancak işlem ücretleri hisse alım satımına benzer şekilde uygulanır ve ETF alıp satmak için bir aracı kurum gerekir.
ETF’lerin bir diğer avantajı, birim oluşturma ve geri alım sistemi sayesinde işlemlerin daha şeffaf, verimli ve ucuz olmasıdır. Bu sistem, hem endeks hem de aktif yatırım fonlarında görülen netleştirme problemlerini ortadan kaldırır.
ETF örnekleri:
Xtrackers MSCI GCC Select Swap UCITS ETF 1C
UBS ETF (LU) JP Morgan USD EM Diversified Bond 1-5 UCITS ETF (USD) A-dis
Amundi MSCI Turkey UCITS ETF Acc
Amundi MSCI Semiconductors ESG Screened UCITS ETF Acc
Amundi MSCI World II UCITS ETF USD Hedged Dist
Artık bir endeks fonunun ve ETF’in ne olduğunu biliyoruz. İkisi de borsa endekslerini takip eder, ancak aralarında bazı temel farklar vardır.
Bir yatırım fonu her an alınıp satılamaz ve portföyünün içeriğini her zaman bilemeyiz.
Bir ETF ile ise her zaman hangi varlıkları içerdiğini görebilir, borsa saatleri içinde istediğiniz anda alım satım yapabilirsiniz (hatta günde birkaç kez).
Bu fark, ETF’lere likidite ve esneklik açısından hafif bir avantaj sağlar. Her iki araç da oldukça likittir ancak ETF biraz daha avantajlıdır.
Endeks fonlarında gün boyunca alım veya satım emri verebilirsiniz ama emir, günün sonunda gerçekleşir. Bu da işlemin hangi fiyattan yapılacağını ancak gün bitince öğreneceğiniz anlamına gelir çünkü fon değeri o zaman hesaplanır.
ETF’lerde ise her şey anlık olarak gerçekleşir. Yatırımınızı anında satabilir, fiyat düşüşlerinde hızlı aksiyon alabilir veya istediğiniz fiyatlara emir girerek alım satım yapabilirsiniz. Bu hız, özellikle bazı yatırım stratejilerinde veya ani düşüş dönemlerinde önemli bir avantaj olabilir.
Çeşitlilik mi arıyorsunuz? O zaman şunu bilmelisiniz: ETF’lerin sayısı endeks fonlarından çok daha fazla.
Ayrıca ETF’ler, aynı tema veya kategori içinde bile farklı türlerde seçenekler sunarak çok daha geniş bir yelpazeye sahiptir.

Aralık ayı sonunda, Avrupa ETF endüstrisinde:
Çoğu endeks fonu, BIST 30 gibi borsa endekslerini veya MSCI World gibi küresel endeksleri takip eder. Bu fonlar sayesinde iyi çeşitlendirilmiş bir endeks portföyü oluşturmak oldukça kolaydır. Ancak eğer belirli temalara, faktörlere, sektörlere, emtialara veya özel yatırım stillerine yatırım yapmak istiyorsanız, o zaman ETF’lere yönelmeniz gerekir.
ETF’ler bu açıdan çok daha esnek ve çeşitlidir; size belirli alanlara veya niş varlıklara yatırım yapma imkânı tanır. Endeks fonları ise bu çeşitliliği sunmaz.
Aşağıdaki görsel, farklı ETF türlerine yönelen para akışlarını göstermektedir. Her kategori içinde yatırımcıların seçebileceği çok sayıda alternatif bulunmaktadır.

Kısacası, ETF’lerle ulaşabileceğiniz yerler, endeks fonlarının sınırlarının çok ötesindedir.
Şunu net olarak bilmelisiniz: ETF’ler de endeks fonları da düşük maliyetli, uygun yatırım araçlarıdır. Peki, hangisi daha ucuz endeks fonu mu yoksa ETF mi? ETF’ler ile endeks fonları arasındaki farklardan biri maliyet yapılarıdır.
Bir endeks fonu, yatırım fonlarının maliyetlerine sahiptir; bir ETF ise hisse senetleriyle aynı türden işlem maliyetlerine tabidir.
Bir endeks fonunda:
ETF’lerde de yıllık yönetim ücreti vardır; buna ek olarak:
Yalnızca yönetim ücretlerine baktığımızda, ETF ücretleri endeks fonlarından daha düşüktür. Geniş ve bilinen endeksleri takip eden ETF’lerde bu oran %0,03’e kadar düşebilir. Endeks fonlarında ise %0,15’in altını görmek nadirdir ve bazı fonlarda bu oran %1’in üzerine çıkabilir.
Türk pasif yatırımcılar için en önemli farklardan biri vergilendirme konusundadır. Endeks fonları, diğer fonlar gibi vergilendirilirken; ETF'ler, hisse senetleri gibi ele alınır. Bu, endeks fonlarından diğer bir fona para aktarımı yaparken herhangi bir vergi ödemeniz gerekmediği anlamına gelir. Bu avantaj, portföyünüzü yeniden dengelerken büyük bir kolaylık sağlar.
Endeks fonlarını kullanırken, portföy yüzdesini yeniden ayarladığınızda veya artık ilginizi çekmeyen bir fondan yeni bir fona para aktardığınızda birikmiş kazanç üzerinden vergi ödemezsiniz.
Bir ETF ile tüm bu değişiklikler için vergi ödemeniz gerekecektir. ETF'ler, gelir vergisi beyannamesinde hisseler gibi işlem görür ve yaptığınız her satış vergi ödemenizi gerektirir, hatta başka bir ETF'ye yatırım yapmak için bile.
Pratikte bu ne anlama geliyor? Finansal terimlerle, fark, her değişiklik veya yeniden dengelenme ile birikmiş kazançların %19 ile %26'sını ödemektir. Bu, portföyünüzü ne sıklıkla yeniden dengelerseniz ve nasıl yaptığınıza bağlı olarak küçük bir miktar veya büyük bir darbe olabilir.
Endeks fonları ve ETF'ler arasındaki mücadele, pasif yönetim alanında kimin üstün olduğunu belirlemeye yöneliktir. Son zamanlarda, piyasadaki geniş ETF yelpazesi sayesinde, ETF'ler giderek daha fazla tercih edilmeye başlanmıştır.
ETF'ler, kripto piyasalar ya da yapay zeka gibi özelleşmiş alanlara yatırım yapma imkânı sunar, bu da endeks fonlarının sunamadığı bir özelliktir. Ayrıca, ETF'lerle gün içinde anlık işlemler yapabilirsiniz, buna karşın endeks fonlarında alım-satım işlemleri gün sonundaki değer üzerinden gerçekleşir.
Endeks fonlarının avantajı, işlem süreçlerinin basitliğidir. Ancak genellikle, ETF'lere kıyasla biraz daha yüksek komisyon ücretleri vardır. Buna ek olarak, ETF'lerin alım-satım işlemleri için broker tarafından alınan işlem komisyonlarını da göz önünde bulundurmalıyız.
Pasif yönetim stratejisi, yani "satın al ve tut" felsefesi izlendiğinde, bu broker komisyonları, genellikle endeks fonlarının yönetim ücretlerinden daha düşük olacaktır. Ayrıca, pasif yönetimin ana hedefi, belirli bir borsa endeksini taklit etmek olduğunda, ETF'ler genellikle daha doğru replikasyonlar sunar.
Yine de, ETF'ler endeks fonlarına kıyasla bazı dezavantajlara da sahiptir. Özellikle, vergilendirme sistemleri açısından endeks fonlarına göre daha az avantajlıdırlar. ETF'ler, hisse senetleri gibi işlem gördüğünden, aynı şekilde vergilendirilirler. Bu, ETF'ler aracılığıyla elde edilen kazançların vergisiz transfer edilmesi imkanının olmadığı anlamına gelir.
Bu vergi dezavantajı, toplam maliyet hesaplamasını endeks fonlarının lehine eğebilir; ancak son karar, gerçekleştirdiğiniz işlem türüne büyük ölçüde bağlıdır.
Netice itibarıyla, belirli sektörlere yatırım yapmayı düşünüyorsanız, ETF'ler sizin için daha uygun olabilir çünkü daha geniş bir çeşitlilik sunarlar. Ancak, yatırımınızı en yaygın borsa endekslerinin taklitine dayandırmayı planlıyorsanız, endeks fonlarının vergi avantajı, biraz daha yüksek komisyon ücretlerini dengeleyebilir.
Son olarak, endeks fonları ve ETF'ler birbirinin alternatifi değil, tamamlayıcısıdır. Endeks fonlarını, endeksli portföyünüzün büyük bir bölümü için kullanarak vergi avantajlarından yararlanabilir ve ETF'leri, belirli sektörlere erişmek amacıyla tercih edebilirsiniz. Aynı zamanda, bu iki yatırım aracına bir robo-danışman aracılığıyla da erişebilirsiniz, bu da yatırım stratejinizi daha da çeşitlendirmenize olanak tanır.