Hazine Bonosu ve Devlet Tahvili
Tahvil, bir şirket veya kamu kurumu tarafından uzun vadeli olarak ihraç edilen sabit getirili bir varlıktır. Türkiye’de, hazine bonosu 1 yıla kadar vadeli menkul kıymetleri ifade ederken, tahvil ise 1 yıldan uzun vadeli sabit getirili varlıklardır.
Tahvil, ikincil piyasada işlem gören bir araçtır. Vadesinden önce satılırsa, son kupon ödemesinden o tarihe kadar biriken faiz ve o anki piyasada alım satım değerinin toplamından bir değer oluşur.
Bir tahvili ihraç eden kurum alıcıya önceden belirlenen bir faiz (kupon faizi) ödemeyi vaat eder. Bu nedenle, sabit getirili bir araç olarak bilinir. Çünkü şirketin veya kamu kurumunun mali durumuna bakılmaksızın dönemler halinde sabit bir kupon ödemesi alınır.
Tek bir tahvil, bir borcun eşit paylarından birini temsil eder. İhraç eden kurum, elde etmek istediği finansmanın toplamını küçük parçalara (tavillere) böler. Bu şekilde, herhangi bir kişi ve kurumdan dilimler halinde borç alabilir.
Diğer bir deyişle, bir tahvil satın alarak, ihraç eden kuruma kredi vermiş olursunuz. Bu nedenle tahvili satın alan bir miktar para (tahvilin sermayesi) verirken, tahvilin ihraççısı, önceden belirlenen bir vade sonunda borcunu ve dönemler halinde kupon faizi ödemeyi taahhüt eder.
Tahvilin mevcut değeri, gelecekte alınacak olan nakit akışlarının, bir iskonto oranı ile bugüne indirgenmiş değerine eşittir. Bu durumda, tahvilin net bugünkü değerini (NBD) hesaplamak gerekir.
Bu bağlamda, bir tahvilin fiyatı ve faiz oranı (piyasa faizi) arasında ters bir ilişki olduğunu görebiliriz. Faiz oranları yükseldiğinde, gelecekteki nakit akışlarının bugünkü değeri daha düşük olacak ve tam tersi durumda ise daha yüksek olacaktır.
Ama bu konuyu daha derinlemesine inceleyelim. Diyelim ki piyasa faizi %5'e çıktı ve elinizdeki devlet tahvilinin ödediği kupon faizi %4'te kaldı (yıllık getiri). Bu, o tahvilin artık yatırımcılar için o kadar cazip olmadığı anlamına gelir, çünkü piyasa faizi ile arasındaki makas açılmıştır.
Dolayısıyla, devlet tahvilinden elde edilen reel faiz düşerse, yani piyasa faizi tahvil faizini geçerse aradaki getiri farkını telafi etmek için tahvilin fiyatı düşer. İkincil piyasadaki alıcılar için sinyal şudur: Bu tahvil artık daha az faiz öder, ancak daha ucuza satın alınabilir.
Öte yandan, faizler %3'e düşerse, %4 faizli devlet tahvili yatırımcılar için daha cazip hale gelir. Çünkü piyasa faizinin üzerinde bir reel faiz verir. Bu durumda, yatırımcılar bu tahvile olan taleplerini artırır, talep artınca ise fiyat yükselir.
Tahvilin 3 ana parçası vardır:
Farklı tahvil türleri vardır. Bunlar süre, faiz oranı ve risk açısından farklılık gösterir. En yaygın tahvil türlerinden bazıları şunlardır:
Tahvillerin avantajlarını şunlardır:
Avantajlar | Dezavantajlar | ||
✅ Doğrudan tahvil alabileceğiniz gibi ETF (borsa yatırım fonu) veya yatırım fonları aracılığıyla da alım satım yapabilirsiniz. | ❌Hisse senedi gibi yatırım türlerinden daha az getiri sunarlar. | ||
✅Özellikle riskten kaçınan yatırımcılar ve sabit getirili daha az volatil varlıklar arayanlar için uygundurlar. | ❌İhraççının ödeme yapmama riski her zaman vardır. Özellikle düşük kredi derecelendirmesine sahip bir şirket veya devlet söz konusu ise risk daha fazladır. | ||
✅Şirketler ve devletler tarafından çıkarılan, düşük ve yüksek riskli birçok çeşit tahvil vardır. | ❌Tahvil fiyatları, yatırımcının kontrol edemediği bir değişken olan piyasa faiz oranınlarına bağlıdır. | ||
✅Kısa, orta ve uzun vadeli her tür yatırıma uygun vadede tahvil bulunabilir. | ❌Enflasyondaki bir artış bir risk oluşturur. Çünkü, mal ve hizmetlerin fiyatları çok yükselirse kupon ödemeleri değersizleşebilir. | ||
✅Yatırımcının tahvilleri vade sonuna kadar tutması gerekmez, ikincil piyasada istediği zaman satabilir. |
Avantajlar | Dezavantajlar |
✅ Doğrudan tahvil alabileceğiniz gibi ETF (borsa yatırım fonu) veya yatırım fonları aracılığıyla da alım satım yapabilirsiniz. | ❌Hisse senedi gibi yatırım türlerinden daha az getiri sunarlar. |
✅Özellikle riskten kaçınan yatırımcılar ve sabit getirili daha az volatil varlıklar arayanlar için uygundurlar. | ❌İhraççının ödeme yapmama riski her zaman vardır. Özellikle düşük kredi derecelendirmesine sahip bir şirket veya devlet söz konusu ise risk daha fazladır. |
✅Şirketler ve devletler tarafından çıkarılan, düşük ve yüksek riskli birçok çeşit tahvil vardır. | ❌Tahvil fiyatları, yatırımcının kontrol edemediği bir değişken olan piyasa faiz oranınlarına bağlıdır. |
✅Kısa, orta ve uzun vadeli her tür yatırıma uygun vadede tahvil bulunabilir. | ❌Enflasyondaki bir artış bir risk oluşturur. Çünkü, mal ve hizmetlerin fiyatları çok yükselirse kupon ödemeleri değersizleşebilir. |
✅Yatırımcının tahvilleri vade sonuna kadar tutması gerekmez, ikincil piyasada istediği zaman satabilir. |
Vadeye Kadar Getiri, tahvilin vade sonuna kadar elde tutulması durumunda toplam beklenen getiridir. Yıllık terimlerle ifade edilir. Başka bir anlamda, tahvilin önceden anlaşılan ödemeleri yerine getirmesi durumunda elde edilecek iç getiri oranını hesaplar .
Vadeye Kadar Getiri formülü şudur:
XYZ şirketi 30.000 TL finansmana ihtiyaç duyar. Bu yüzden, her birinin nominal değeri 1.000 TL olan 5 yıllık 30 tahvil ihraç eder.
Yıllık %6 faiz oranı ve yılda bir kupon ödemesi yapıldığını farz edelim. Bu durumda, her bir tahvil için yılda bir defa 60 TL (1.000*%6) kupon ödemesi yapar. 5 yılın sonunda ise her bir tahvil için 1000 TL ana para ödemesi yapar.