Endeks Fonları
Yönetilen pasif portföyünüzü oluşturmanın adımlarından biri, portföyünüzü oluşturacak endeks fonlarını veya ETF'leri seçmektir. Daha önceki yazılarımızda yatırım fonlarına genel bir bakış sunmuştuk, bu yüzden şimdi portföyümüz için en iyi endeks fonunu nasıl seçeceğimize odaklanacağız.
Doğru endeks fonunu bulma süreci iki aşamaya ayrılır. İlk aşama, portföye hangi endekslerin dahil edileceğini belirlemek, ikinci aşama ise bu endeksleri kopyalayan veya bu endekslere yatırım yapan endeks fonlarını analiz etmektir.
Belirli bir endeks fonu seçmeden önce, hangi endeksleri kullanmak istediğinizi net bir şekilde belirlemeniz önemlidir. Aksi takdirde, farklı fonları karşılaştırmak ve sizin için en uygun olanı seçmek neredeyse imkansız hale gelir. Günümüzde çok sayıda endeks mevcut ve aynı coğrafi bölgeye yatırım yaparken bile farklı nüanslar sunan çeşitli endeksler bulunmaktadır.
Örneğin, dünya genelindeki şirketlere yatırım yapmak için kullanabileceğiniz birçok farklı endeks vardır. MSCI World ve MSCI World AWCI endeksleri bu noktada sıklıkla karşılaştırılan iki popüler endekstir. Her ikisi de dünya genelindeki şirketleri kapsasa da aralarında önemli farklar bulunur.
MSCI World, 23 gelişmiş ülkeden yaklaşık 1.600 şirketi içerir ve piyasa değeri ağırlıklıdır. Yani, endeksteki her şirketin ağırlığı, piyasa değerine göre belirlenir. Bu endeks, dünya genelinde çeşitlendirme sağlasa da ağırlıklı olarak gelişmiş ülke piyasalarına odaklanır.
MSCI World AWCI ise 23 gelişmiş ülke ve 27 gelişmekte olan ülkeden yaklaşık 3.000 şirketi kapsar. Bu endeks, gelişmiş ülkelere ek olarak gelişmekte olan ülke piyasalarına da yatırım yapma imkanı sunar. Portföyünüze MSCI Emerging Markets endeksini takip eden bir fon ekleyerek gelişmekte olan ülkelere maruz kalmanızı sağlayabilir ve bu alanın portföyünüzdeki ağırlığını kendiniz belirleyebilirsiniz.
Unutulmaması gereken bir diğer nokta, hem MSCI World hem de MSCI World AWCI endekslerinin büyük ölçekli şirketlere odaklanmasıdır. Küçük ve orta ölçekli şirketlere yatırım yapmak isterseniz, 23 gelişmiş ülkeden yaklaşık 4.500 küçük şirketi içeren MSCI World Small Caps endeksini takip eden fonları değerlendirebilirsiniz.
Gördüğünüz gibi, küresel piyasalara yatırım yapmak için farklı özelliklere sahip birçok endeks bulunmaktadır. İlk adım olarak, yatırım hedeflerinize ve risk toleransınıza en uygun endeksleri belirlemeniz gerekmektedir. Bir sonraki adım ise, bu endeksleri takip eden en iyi endeks fonlarını seçmek olacaktır.
👉 MSCI endeksleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için yazımızı okuyabilirsiniz: "MSCI Endeksleri: Tarihçesi, İşleyişi ve Yatırım Yöntemleri"
Portföyünüzü hangi endekslerin oluşturacağına karar verdikten sonra, sıra sizin için en uygun endeks fonlarını seçmeye gelir.
Bir endeks fonu seçmek, bir yatırım fonu seçmekten çok daha kolaydır çünkü değerlendirilecek çok fazla oran yoktur. Sonuçta, bir endeks ürünü bir endeksi kopyalamakla sınırlıdır ve fon yöneticisinin performansını değerlendirmek zorunda kalmazsınız.
İşte bir endeks fonunu değerlendirirken dikkat etmeniz gereken özellikler:
Bir endeks fonunun amacı referans endeksini kopyalamaksa, davranışının mümkün olduğunca benzer olmasınıistersiniz. Bunu değerlendirmenin yolu tracking error'dür. Tracking error, bir fonun getirisinin referans endeksinden ne kadar saptığını ölçer. Değer sıfıra ne kadar yakınsa, fon endekse o kadar yakın olur.
Hiçbir endeks fonu veya ETF, referans endeksini tam olarak kopyalayamaz. Bunun nedeni, her ikisinin de maruz kaldığı işlem maliyetleri ve yönetim giderleridir. Bu maliyetler, fonun getirisinin endeksin performansından her zaman biraz sapmasına neden olur.
👉 Endeks fonları hakkında derinlemesine bilgi sahibi olmak için yazımızı okuyabilirsiniz: "Endeks Fonu Nedir? Nasıl Çalışır?"
Maliyetler, hiçbir fonun endeksin tam bir kopyası olmamasının nedenidir ve aynı zamanda bir endeks fonunu değerlendirirken göz önünde bulundurmanız gereken önemli bir unsurdur. Aslında, uzun vadeli pasif bir yatırımcıysanız, yatırım yaparken maliyetlerin önemini ve getirinize olan etkisini zaten biliyorsunuzdur.
Bir fonun pahalı mı yoksa ucuz mu olduğunu ve maliyetlerini değerlendirmenin yolu TER veya Toplam Gider Oranı'dır. TER, fonun maruz kaldığı tüm masrafları içerir, ancak abonelik komisyonu gibi masrafları içermez.
Indexa Capital'in kurucu ortağı ve CEO'su Unai Ansejo, bu oranın %0,05 ile %0,4 arasında değişmesi gerektiğiniaçıklıyor, ancak bazı özel endeks fonları bu oranı aşabilir. İdeal olarak, %0,3'ün üzerindeki fonlardan kaçınmalısınız.
Ayrıca, ilgili fonun abonelik komisyonu alıp almadığını da değerlendirmeniz gerekecektir. Bu bilgi, portföyünüze düzenli katkılar yapmayı düşünüyorsanız önemlidir, çünkü ek bir maliyet anlamına gelecektir.
Endeks fonunu seçerken dikkat edilmesi gereken bir diğer konu da fonun büyüklüğü veya yönetim altındaki sermayedir. Bu noktada en büyük endeks fonlarını aramak önemlidir, ideal olarak 100 milyon TL üzerinde yönetim altında olanları.
Daha büyük fonlar, küçük fonlara göre daha iyi likiditeye sahiptir. Bu, fonun alım-satımının daha kolay ve hızlı olacağı anlamına gelir. Fonun toplam varlıklarının yanı sıra, yatırım yapacağınız sınıfın özel varlıklarını da gözden geçirmek önemlidir. Çünkü bir fon çok fazla sermaye yönetebilir, ancak erişebileceğiniz sınıf az olabilir.
Endeks fonunun büyüklüğü ile uyumlu olarak, fon yöneticisine de dikkat etmek gerekir. Pictet, Amundi veya Vanguard gibi büyük ve deneyimli yöneticiler, daha küçük ve yeni yöneticilere karşı her zaman bir güvence sağlar. Bu durum, aktif olarak yönetilen fonlarda olmayan bir avantajdır.
Her endeks fonu aynı şekilde çalışmaz. Referans endeksi kopyalamanın birden fazla yolu vardır ve bunları kısaca açıklayacağız. Ancak, endeks fonunuzu seçerken fiziksel replikasyon yapanları tercih etmek genellikle daha avantajlıdır.
Fiziksel replikasyon yapan bir fon, endeksin tüm bileşenlerini satın alır. Örneğin, S&P 500 endeksine dayalı bir fon, endeksteki 500 şirketin hisselerini aynı ağırlıklarla satın alır. Bu replikasyon yöntemi, hisse senetleri için endeksi en yakından takip eden yöntemdir, ancak daha az likit piyasalar için bu kadar etkili olmayabilir.
Fiziksel replikasyon fonlarının aksine, endeksi kopyalamak için türev araçlar kullanan sentetik replikasyon fonları da vardır. Bu yöntem, takibi çok hassas hale getirebilir, ancak türev araçların maliyeti nedeniyle ek bir sapma oluşabilir.
Son olarak, bazı fonlar endeksin temsilci bir örneğini satın alarak örnekleme tekniğini kullanır. Bu yöntem, izleme hatasının biraz daha büyük olmasına neden olur.
Fiziksel replikasyon fonlarının avantajı, paranızın türev araçlarda değil, doğrudan hisse senetlerinde yatırılmış olmasıdır. Bu durum, yatırımcılar için ek bir güvence sağlar.
👉 Fiziksel ve Sentetik Replikasyon ETF’ler: Temel Farklar
Bir endeks fonu ve herhangi bir fon veya ETF, TL cinsinden veya başka bir para biriminde olabilir. Bir Türk yatırımcı için, döviz değişim komisyonlarından kaçınmak için TL cinsinden fonları seçmek daha avantajlıdır.
Aynı şekilde, başka bir para biriminde değerlenen varlıklara yatırım yapıyorsanız, döviz riskini korumayan endeks fonlarını seçmek de tavsiye edilir. Bunun nedeni yine maliyetlerdir.
Unutmayın, uzun vadeli pasif yatırım stratejiniz için doğru endeks fonlarını seçmek ve maliyetleri minimumda tutmak başarının anahtarıdır.
Endeks fonlarını seçtikten sonra, size en iyi koşullarda sunan bir aracı kurum bulmanız gerekir. Yani, düşük komisyonlar ve geniş bir fon yelpazesi sunan bir aracı kurum seçmeniz önemlidir.