Borsa
Neredeyse bir yıl boyunca faiz oranlarına dokunmayan Fed, sonunda beklenen kararı aldı ve faizleri 25 baz puan indirdi. Bununla da kalmadı, Trump’ın ticaret ve göç politikalarının neden olduğu işgücü piyasasındaki yavaşlama sebebiyle 2025’in geri kalanında iki olası faiz indirimi daha duyurdu.
Bu nedenle bu makalede, 2025 yılı için Fed toplantı takviminin ne olduğunu, bu toplantıların piyasalar açısından neden önemli olduğunu ve son Fed toplantısının özetini (piyasaların bu kararı nasıl karşıladığını da dahil ederek) açıklıyorum.
ABD Merkez Bankası (FED) yılda 8 kez toplanır ve toplantılar genellikle yaklaşık 40 gün arayla yapılır. İşte 2025 yılı için FED toplantı tarihleri:
👉 Merkez bankalarının politikalarıyla ilgileniyorsanız, Avrupa Merkez Bankası Faiz Kararı: 2025 Takvimi ve Analiz yazımıza da göz atabilirsiniz.
Amerikan Merkez Bankası (Fed), faiz oranlarını 25 baz puan indirerek %4 – %4,25 aralığına çekti. Bu karar, Aralık 2024’ten bu yana yapılan ilk faiz indirimi olma özelliğini taşıyor.
Ancak bu kararın ötesinde asıl dikkat çeken nokta, önceliklerin değişmesi oldu: Jerome Powell’ın açıklamaları, soğuyan işgücü piyasasının artık ana endişe kaynağı haline geldiğini, enflasyonun ise ikinci plana itildiğini net biçimde ortaya koydu.
“İstihdama yönelik riskler arttı ve bunları görmezden gelemeyiz.”
Basın toplantısında ayrıca, tarifelerin fiyatlar üzerindeki etkisinin beklenenden daha yavaş gerçekleştiğini kabul etti.
Bu kararla birlikte Fed’in, faizler ve Trump politikaları karşısında geri adım attığı, belirli bir ölçüde enflasyona tolerans göstermeye hazır olduğu, ancak ekonominin istihdam zayıflığı sarmalına girmesini önlemeye çalıştığı görülüyor.
Her şey güllük gülistanlık değildi; yeni dot plot, piyasanın beklediğinden daha kısıtlayıcı bir mesaj verdi. Fed, bu yıl için iki ek faiz indirimi, 2026 içinse yalnızca bir indirim öngörüyor. Oysa vadeli işlem piyasası (CME aracılığıyla) üç indirim fiyatlıyordu. Hatta bir grup guvernör, gelecek yıl faizleri daha fazla düşürmeme yönünde görüş bildirdi.
Bu noktada, Trump tarafından atanan yeni Fed Yönetim Kurulu üyesi Stephen Miran, farklı bir görüş ortaya koydu. Miran, 50 baz puanlık “jumbo” bir indirimden yana olduğunu savundu ve bu yıl için beş ek indirim öngörerek Beyaz Saray’ın baskısıyla aynı çizgide yer aldı.
Fed’in bu hamlesi, Donald Trump’ın ekonomi politikalarının damga vurduğu bir ortamda geldi.
Bir yandan gümrük tarifeleri fiyatları yukarı çekiyor ve enflasyonist baskıları yeniden alevlendiriyor; öte yandan çalışan göçmenlerin kitlesel sınır dışı edilmesi, işgücü arzını azaltıyor ve istihdam piyasasını zayıflatıyor.
Sonuçta ortaya, fiyatların yükseldiği ancak istihdam artışının durduğu alışılmadık bir stagflasyon senaryosu çıkıyor. Powell bunu net bir şekilde ifade etti:
“Tarifelerden kaynaklanan fiyat artışlarının tek seferlik olmasını ve tüm ekonomiye yayılmamasını istiyoruz.”
Buna rağmen, hem iş ilanlarının sayısındaki düşüş hem de işgücü arzındaki azalma, Fed’in diğer temel görevi olan tam istihdam hedefini zorlamaya başladığını gösteriyor. Bu nedenle, enflasyon hâlâ hedefin üzerinde kalsa da, merkez bankası istihdam piyasasının istikrarını önceliklendirmeye karar verdi.
Ancak görünüm, Fed’in kendi içindeki politik gerilimlerle daha da karmaşıklaşıyor. Jerome Powell’ın Fed başkanlığı görevi Mayıs 2026’da sona erecek, Trump’ın onu yeniden atayıp atamayacağı veya yerine daha yakın bir ismi getirip getirmeyeceği belirsiz. Buna ek olarak, bölgesel banka başkanlarının Şubat ayındaki yenilenmesi de, ABD para politikasının yönüne dair belirsizliği artıracak içsel çalkantılarla dolu bir yılın habercisi.
👉 Bu arada, Donald Trump’tan söz etmişken, Trump Trade’in gelişinden patlama potansiyeli taşıyan 5 hisse senediyle ilgili makalemizi sizlerle paylaşıyoruz.
Son yayımlanan Dot Plot ve Fed Başkanı’nın yaptığı açıklamalara göre, 2025’in geri kalanında iki faiz indirimi yapılması bekleniyor — yani iki toplantıda. Bu nedenle manevra alanı oldukça sınırlı görünüyor.
Tüm işaretler, önümüzdeki iki toplantıda da 25 baz puanlık indirimler göreceğimize işaret ediyor.
Ancak, CME vadeli işlem piyasası aracılığıyla fiyatlanan beklentiler biraz daha temkinli. Piyasa en fazla Aralık 2025 toplantısında bir faiz indirimi öngörüyor, o da oldukça düşük bir mutabakatla. Ayrıca piyasa, Fed’in son dört yıldır mücadele ettiği enflasyon hedefinin ikinci plana atılacağı fikrine pek inanmış görünmüyor.
FED, Amerika Birleşik Devletleri'nin ekonomik sağlığı için kritik bir kurum olup küresel finans piyasaları üzerinde önemli bir etkisi vardır. FED toplantıları, özellikle faiz oranlarıyla ilgili olarak para politikalarının belirlendiği yerlerdir. ABD'deki faiz kararları da finans piyasaları üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.
FED, faiz oranlarını artırmayı seçerse veya fiyat seviyesini kontrol altına almak amacıyla sistemin likiditesini azaltmayı hedefleyen diğer politikaları benimserse bu durum ekonomide bir yavaşlamaya yol açar.
Aslında, faiz oranlarının artması, kredileri daha "pahalı" hale getirerek kredilendirmeden caydırır. Bu da, toplam talep ve tüketim seviyesi üzerinde bir olumsuz etkiye sahip olur.
Likit azalması aynı zamanda hisse senedi piyasasını da etkiler. Daha az likidite, daha az yatırım kaynağı anlamına gelir. Bu nedenle faiz oranlarının artması, hisse senetlerinin değerinde bir azalmayla ilişkilendirilir. Ancak bazı durumlarda, piyasa zaten artışın etkisini satarak hisselerde "indirim" yapmış olabilir. Bu genellikle FED'in resmi karardan önce para politikası niyetlerini önceden belirttiği durumlarda olur. Bu durumlarda, piyasadaki etki daha ılımlı olabilir.
Belirsizlik dönemlerinde, faiz oranlarının artmasının ardından defansif hisselere yatırım yapmak mükemmel bir strateji olabilir. Ayrıca, ekonomik döngü ile düşük korelasyona sahip olan değer koruyucu varlıklar (altına yatırım yapmak vs.), iyi bir yatırım stratejisi oluşturabilir.
Faiz artışının aksine, Federal Rezerv (FED) veya başka bir merkez bankası tarafından bir faiz indirimi olduğunda, genellikle faiz artışının aksine bir etki olabilir. Faiz oranlarının düşmesinin ana sonuçları şunlardır:
Federal Rezerv (FED) takvimlerine göz atmadan önce toplantıları daha iyi anlamak için aşağıdaki dört kavrama göz atmamız gerekiyor:
Sonuç olarak, FED toplantı takvimini takip etmek oldukça önemlidir ve bu toplantılardan çıkan kararları dikkatli bir şekilde takip etmeniz kritiktir. Bu şekilde FED'in genişleyici veya daraltıcı kararlarına göre piyasada tepki vermeniz kolaylaşabilir.